Sleeve Gastrektomi Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Merhaba, Forever Clinica ailesi olarak, en çok merak edilen konulardan biri olan Sleeve Gastrektomi yani halk arasındaki adıyla Tüp Mide ameliyatını sizler için en ince ayrıntısına kadar ele aldık. Bu makale, sadece bir cerrahi operasyonun teknik detaylarını anlatmakla kalmayıp, aynı zamanda bu sürecin ruhsal ve fiziksel dönüşümünü, bilinçli bir kararın nasıl alınacağını ve bu yolculukta yanınızda duran uzman ekibimizin rolünü samimi bir dille aktarmayı amaçlamaktadır. Unutmayın, bu operasyon sadece fazla kilolarınızdan kurtulmak için değil, aynı zamanda daha sağlıklı, daha özgür ve daha kaliteli bir yaşama “merhaba” demek için attığınız ilk adımdır.

 

Tüp Mide Ameliyatı: Yeniden Doğuşa Giden Güvenli Bir Yolculuk

 

Obezite, günümüzde sadece estetik bir sorun olmaktan çok, diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, eklem sorunları ve hatta bazı kanser türleri gibi pek çok ciddi sağlık problemine davetiye çıkaran küresel bir halk sağlığı sorunudur. Tüp mide ameliyatı, bu sağlık sorunlarıyla mücadelede kanıtlanmış bir çözüm sunan, etkili bir metabolik ve bariatrik cerrahi yöntemidir.

Peki, Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ameliyatı nedir? Midenizin yaklaşık %75-80’lik bir bölümünün cerrahi olarak çıkarılıp, geriye ince bir “tüp” veya “muz” şeklinde mide bırakılması işlemidir. Bu işlem, sanılanın aksine sadece mide hacmini küçültmekle kalmaz; aynı zamanda iştahınızı yöneten en önemli hormonlardan biri olan Ghrelin‘in (açlık hormonu) salgılandığı fundus adı verilen mide bölgesini de ortadan kaldırır. Böylece hem fiziksel olarak daha az yemek yersiniz hem de psikolojik olarak daha az acıkırsınız. Bu çifte etki, ameliyat sonrası kilo kaybını hem hızlandırır hem de kalıcı hale getirir.

 

Ameliyat Öncesi Hazırlık: Yolculuğun Başlangıcı ve Adım Adım İlerleme

 

Forever Clinica’da tüp mide ameliyatı kararı, kapsamlı bir değerlendirme sürecinin sonunda alınır. Biz, bu operasyonu yalnızca kilo vermek isteyen herkes için bir seçenek olarak görmüyoruz; bu, kişinin genel sağlık durumunun ve psikolojik hazır oluşluğunun detaylıca incelendiği, kişiye özel bir tedavi planının oluşturulduğu multidisipliner bir yaklaşım gerektiren ciddi bir süreçtir.

1. Kapsamlı Değerlendirme: Ameliyata uygunluğunuzu belirlemek için alanında uzman bir ekip sizi detaylıca değerlendirir. Endokrinoloji uzmanı, hormonal dengelerinizi ve diyabet riskinizi inceler. Kardiyoloji ve Göğüs Hastalıkları uzmanları, kalbinizin ve akciğerlerinizin ameliyata hazır olup olmadığını kontrol eder. Psikiyatri uzmanı, bu önemli yaşam değişikliğine psikolojik olarak ne kadar hazır olduğunuzu ve ameliyat sonrası süreçte sizi nelerin beklediğini değerlendirir. Ve tabii ki, Anesteziyoloji uzmanımız, ameliyat sırasında tüm hayati fonksiyonlarınızın güvenliğini sağlamak için titizlikle bir planlama yapar.

2. Beslenme ve Diyet Danışmanlığı: Ameliyat, sihirli bir değnek değildir; başarılı bir sonucun anahtarı, yaşam tarzı değişiklikleridir. Bu nedenle, ameliyat öncesinde diyetisyenlerimiz, size özel bir beslenme programı oluşturarak hem vücudunuzu operasyona hazırlar hem de ameliyat sonrası yeni beslenme düzeninize kolayca adapte olmanızı sağlar. Bu süreçte sıvı ve protein ağırlıklı bir diyetle mide hacminiz küçülürken, bir yandan da yeni beslenme alışkanlıklarınızın temelleri atılır.

3. Hasta Eğitimi ve Bilgilendirme: Bu yolculukta belirsizlikler ve kaygılar yaşamanız çok doğaldır. Bu yüzden, Forever Clinica olarak, ameliyatın her aşamasını, olası risklerini, beklenen faydalarını ve ameliyat sonrası süreçte sizi nelerin beklediğini şeffaf bir şekilde anlatırız. Sürece hakim olmak, kaygılarınızı azaltır ve iyileşme sürecinizin daha pozitif geçmesine yardımcı olur.

 

Tüp Mide Ameliyatı Nasıl Yapılır? Adım Adım Güvenli Bir Cerrahinin Anatomisi

 

Forever Clinica’da tüp mide ameliyatları, modern tıbbın en ileri yöntemleri olan laparoskopik (kapalı) yöntemle gerçekleştirilir. Bu yöntem, açık ameliyatlara kıyasla çok daha az invazivdir ve hasta için birçok avantaj sunar.

1. Genel Anestezi: Operasyon, deneyimli anestezi uzmanlarımızın gözetiminde, tamamen uyuyarak geçirilir. Ameliyat boyunca hayati fonksiyonlarınız yakından takip edilir.

2. Küçük Kesiler: Karın bölgenize yaklaşık 0.5 ila 1 cm boyutlarında 4 veya 5 adet küçük kesi yapılır. Bu kesiler, içerisinden özel cerrahi aletlerin ve laparoskop adı verilen, ucunda kamera olan ince bir aletin geçmesini sağlar. Laparoskopik yöntem, daha az kanama, daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme süreci anlamına gelir. Ayrıca, ameliyat sonrası neredeyse hiç iz kalmaması estetik açıdan da büyük bir artıdır.

3. Midenin Şekillendirilmesi: Cerrahımız, yüksek çözünürlüklü bir monitörden karın içini izleyerek operasyonu gerçekleştirir. Mide, özel bir cerrahi stapler (zımba) cihazı kullanılarak dikey olarak kesilir ve dikilir. Bu işlem sırasında midenin açlık hormonu salgılayan kısmı çıkarılır. Midenin kalan kısmı, yeni ve daha küçük bir “tüp” şeklini alır.

4. Güvenlik Kontrolü: Ameliyatın en kritik adımlarından biri, yeni oluşturulan tüp midenin sızdırmazlık testidir. Özel bir boyalı sıvı veya hava ile yapılan bu test sayesinde, dikiş hattında herhangi bir kaçak olup olmadığı kontrol edilir. Bu, hasta güvenliği için en üst düzeyde önem verdiğimiz bir adımdır.

5. Ameliyatın Sonlandırılması: Sızıntı testi başarıyla tamamlandıktan sonra, küçük kesiler kapatılır. Tüm operasyon, hasta özel durumlarına göre değişmekle birlikte, ortalama 60 ila 90 dakika sürer.

 

Ameliyat Sonrası İyileşme ve Yeni Yaşama Adaptasyon

 

Ameliyat, yeni hayatınızın sadece başlangıcıdır. Bu süreç, başarılı bir sonucun devamlılığı için en az ameliyat kadar önemlidir.

1. Hastane Yatışı ve Ağrı Yönetimi: Ameliyat sonrası 2-3 gün hastanemizde misafirimiz olursunuz. Deneyimli hemşirelerimiz ve doktorlarımız, ağrılarınızı en aza indirmek için modern ağrı yönetimi yöntemlerini uygular. Bu süreçte ilk adımlarınızı atmanız ve kısa yürüyüşler yapmanız teşvik edilir, bu da iyileşmeyi hızlandırır.

2. Sıvı Diyet Dönemi: Ameliyat sonrası ilk 1-2 hafta, mideyi dinlendirmek ve iyileşmesini sağlamak için sadece berrak sıvılarla beslenilir. Diyetisyenlerimiz, bu süreçte size özel bir sıvı diyet programı hazırlar ve ihtiyacınız olan tüm besinleri almanızı sağlar.

3. Kontroller ve Ömür Boyu Takip: Forever Clinica olarak, ameliyat sonrası da sizi asla yalnız bırakmıyoruz. Düzenli kontrollerle ve diyetisyen görüşmeleriyle kilo kaybınız, vitamin ve mineral düzeyleriniz ve genel sağlık durumunuz yakından takip edilir. Ameliyat sonrası ilk bir yıl, bu takip süreci çok daha sıkı ilerlerken, ilerleyen yıllarda da düzenli iletişimde kalarak sağlıklı kilonuzu korumanıza destek oluruz.

 

Forever Clinica Farkı: Neden Biz?

 

Bu kadar önemli bir karar alırken, doğru ekiple çalışmak hayati önem taşır. Forever Clinica’yı tercih ettiğinizde sadece bir ameliyat değil, aynı zamanda size özel bir bakım ve destek sistemi seçmiş olursunuz.

  • Multidisipliner Yaklaşım: Sizi sadece bir hasta olarak değil, tüm sağlık geçmişiniz ve ihtiyaçlarınızla bir birey olarak ele alan, farklı uzmanlık alanlarından oluşan bir ekip sizi takip eder.
  • Deneyimli Cerrahi Ekip: Cerrahlarımız, obezite ve metabolik cerrahi alanında yılların deneyimine sahip, binlerce başarılı ameliyat gerçekleştirmiş uzmanlardan oluşur.
  • Teknoloji ve Altyapı: Ameliyatlarımız, en son teknolojiye sahip cihazlarla donatılmış, uluslararası hijyen ve güvenlik standartlarına uygun ameliyathanelerde yapılır.
  • Ömür Boyu Takip Sistemi: Bu, Forever Clinica’nın en büyük farklarından biridir. Ameliyattan sonraki süreçte, sağlıklı yaşam tarzını sürdürmeniz ve verdiğiniz kiloları geri almamanız için sürekli yanınızda olur, gerektiğinde destek sağlarız.

 

Sıkça Sorulan Sorular (S.S.S.)

 

S: Ameliyat için uygun bir aday mıyım?

C: Genel olarak Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40’ın üzerinde olan (morbid obez) veya VKİ’si 35-40 arasında olup diyabet, yüksek tansiyon gibi obeziteye bağlı en az bir ek hastalığı bulunan kişiler, ameliyat için uygun adaylardır. Ancak nihai karar, detaylı sağlık değerlendirmelerinizin ardından uzman ekibimiz tarafından verilir. Bu süreçte sizin özel durumunuz ve sağlık geçmişiniz titizlikle incelenir.

S: Ameliyattan sonra verilen kiloları geri alır mıyım?

C: Tüp mide ameliyatı, kilo verme yolculuğunuzda size çok güçlü bir başlangıç sunar. Ancak ameliyatın başarısı, sizin yeni yaşam tarzınıza ne kadar uyum sağladığınıza bağlıdır. Beslenme önerilerimize sadık kalan, düzenli egzersiz yapan ve takip programımıza katılan hastalarımızda kalıcı kilo kaybı oranı oldukça yüksektir. Unutmayın, bu bir değişim yolculuğudur ve biz sizi bu yolda yalnız bırakmıyoruz.

S: Ameliyatın riskleri nelerdir?

C: Her cerrahi operasyonda olduğu gibi, tüp mide ameliyatında da kanama, enfeksiyon, anesteziye bağlı riskler ve en önemlisi kaçak (sızdırma) gibi potansiyel riskler bulunmaktadır. Ancak Forever Clinica’nın deneyimli cerrahi ekibi, modern cerrahi teknikler ve teknolojik altyapımız sayesinde bu riskler minimum seviyelere (<%2) düşürülmüştür. Hasta güvenliği, bizim için her şeyden önce gelir.

S: Tüp mide ameliyatından sonra hamile kalabilir miyim?

C: Evet, hatta obezitenin hamilelikte anne ve bebek için yarattığı riskler göz önüne alındığında, tüp mide ameliyatı sonrası sağlıklı bir kiloda hamile kalmak çok daha güvenlidir. Genellikle ameliyattan sonra en az 12-18 ay beklenmesi önerilir. Bu süre zarfında hem vücudunuzun toparlanması hem de ideal kilonuza ulaşmanız hedeflenir. Bu süreçte sizi jinekolog ve diyetisyenimizle birlikte takip ederek güvenli bir hamilelik dönemi geçirmenizi sağlarız.

Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Hayatınızı Değiştiren Bir Yolculuk: Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi) ve Bilmeniz Gereken Her Şey

 

Selamlar sevgili okurlar! Hayatınızda yepyeni bir sayfa açmaya karar verdiniz, değil mi? Obeziteyle mücadele etmek, sağlıklı bir bedene ve zihne kavuşmak için çıktığınız bu yolda, en doğru ve güvenilir bilgileri aradığınızın farkındayız. Forever Clinica olarak biz de tam bu noktada devreye giriyoruz ve size, halk arasında Tüp Mide Ameliyatı olarak bilinen Sleeve Gastrektomi operasyonu hakkında en samimi, en şeffaf bilgileri sunmak için buradayız. Amacımız, bu önemli kararı alırken aklınızda hiçbir soru işareti bırakmamak ve sizi en bilinçli şekilde hazırlamak. Unutmayın, bu bir sihirli değnek değil, ama doğru adımlarla atılmış sağlam bir başlangıçtır.

 

Peki, Tüp Mide Ameliyatı Tam Olarak Ne Anlama Geliyor?

 

Tüp mide ameliyatı, adından da anlaşılacağı gibi midenizi bir tüp şekline getirme işlemidir. Düşünsenize, midenizin yaklaşık %75-80’lik bir kısmı cerrahi olarak çıkarılıyor. Geriye kalan ince, uzun bir tüp sayesinde hem yeme kapasiteniz fiziksel olarak kısıtlanıyor hem de iştahınızın baş sorumlusu olan Ghrelin hormonunu üreten mide bölümü alındığı için daha az açlık hissediyorsunuz. Yani hem fiziksel hem de hormonal olarak kilo vermeye tam anlamıyla hazırlanıyorsunuz. Bu operasyon, sadece bir kilo verme aracı değil, aynı zamanda size yeniden özgüven ve yaşam enerjisi kazandıracak bir dönüm noktasıdır.

 

Her Cerrahi Müdahalede Olduğu Gibi: Riskler ve Gerçekler

 

Doğruya doğru, herhangi bir cerrahi işlem gibi tüp mide ameliyatının da bazı riskleri vardır. Ancak burada altını çizmek istediğimiz çok önemli bir nokta var: Modern tıbbın geldiği nokta, teknolojik gelişmeler ve deneyimli cerrahi ekipler sayesinde bu riskler artık minimuma indirilmiş durumda. İstatistikler, bu ameliyatın majör komplikasyon oranının %2-4 civarında olduğunu gösteriyor. En korkulan risklerden biri olan mortalite (ölüm) oranı ise %0,1’in bile altında. Bu oran, günlük hayatta sıkça yapılan safra kesesi ameliyatı risklerine neredeyse eşdeğer. Yani bu ameliyatı düşünürken, “ölüm riski” gibi endişeler yerine, bu risklerin çok düşük olduğunu bilerek ve profesyonel bir ekiple çalışmanın güvenliğiyle hareket etmelisiniz.

 

Olası Komplikasyonlar: Erken ve Geç Dönemlere Yakından Bakış

 

Tüp mide ameliyatının olası yan etkilerini, ameliyat sonrası ilk 30 günde ortaya çıkanlar (erken dönem) ve daha sonraki aylarda hatta yıllarda görülebilecekler (geç dönem) olarak ikiye ayırabiliriz.

 

1. Erken Dönem Komplikasyonlar: İlk 30 Gün

 

Bu dönemde karşılaşabileceğiniz olası durumları ve Forever Clinica olarak bunlara karşı nasıl önlemler aldığımızı detaylıca inceleyelim:

  • Kaçak (Fistül): Belki de en çok duyduğunuz ve en çok endişelendiğiniz komplikasyon budur. Mide hattına atılan zımbalardan (stapler) sızıntı olması durumudur. Ancak korkmanıza gerek yok. Deneyimli bir cerrah, ameliyat sırasında kullanılan en son teknolojiye sahip zımba cihazları ve titiz bir teknikle bu riski neredeyse sıfıra indirir. Forever Clinica’da, ameliyat sonrası erken dönemde sizi ayağa kaldırarak (erken mobilizasyon) ve kontrastlı film çekerek olası bir kaçağı çok hızlı bir şekilde tespit edip anında müdahale edebilecek donanıma sahibiz.
  • Kanama: Ameliyat sırasında ya da hemen sonrasında zımba hattından veya kesi yerlerinden kanama olabilir. Bu durumda kan nakli gerekebilir ya da çok nadiren ikinci bir müdahale ile kanayan bölgeye müdahale edilebilir. Profesyonel bir cerrah, kanama riskini en aza indirmek için hassas bir çalışma yürütür.
  • Enfeksiyon: Ameliyat kesi yerinde, karın içinde veya akciğerde enfeksiyon gelişebilir. Ancak bu riski ortadan kaldırmak için ameliyat öncesinde koruyucu antibiyotikler kullanılır. Ayrıca ameliyat sonrası sizi hemen hareket etmeye teşvik eder, solunum egzersizleri yaptırırız.
  • Tromboemboli: Derin ven trombozu (bacak damarlarında pıhtı) ve bu pıhtının akciğere atması (pulmoner emboli) gibi pıhtı atma durumları, obezite hastalarında zaten yüksek bir risktir. Biz de bu riski ciddiye alıyor ve ameliyat sırasında bacaklarınıza pnömatik kompresyon çorapları giydiriyor, ameliyat sonrasında sizi erken yürümeye teşvik ediyor ve kan sulandırıcı iğnelerle ek bir önlem alıyoruz.

 

2. Geç Dönem Komplikasyonlar: 30 Gün Sonrası

 

Bu komplikasyonlar daha çok yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlamanızla veya ameliyatın uzun vadeli etkileriyle ilgilidir:

  • Reflü: Midenizin hacmi küçüldüğü için bazı hastalarda mide yanması ve gastroözofageal reflü hastalığı görülebilir. Bu durum genellikle diyet değişiklikleri ve ilaçlarla kolayca kontrol altına alınır. Çok nadiren, dirençli vakalarda ek bir cerrahi müdahale düşünülebilir.
  • Darlık (Striktür): İyileşme sürecinde mide tüpünüzde daralma oluşabilir ve bu da yutma güçlüğüne neden olabilir. Ancak bu durum, endoskopik balon dilatasyon gibi basit yöntemlerle kolayca tedavi edilebilir.
  • Beslenme Yetersizlikleri: Ameliyat sonrası gıda alımı kısıtlandığı için vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerin (B12, D Vitamini, Demir, Kalsiyum vb.) emilimi azalır. Bu, kesinlikle önlenebilir bir durumdur! Forever Clinica olarak, ameliyat sonrası ömür boyu düzenli vitamin ve mineral takviyeleri kullanmanızı ve kan değerlerinizi kontrol ettirmenizi şart koşuyoruz. Diyetisyenlerimiz, bu konuda size özel bir beslenme planı oluşturarak sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlar.
  • Yetersiz Kilo Kaybı veya Tekrar Kilo Alma: Tüp mide ameliyatı tek başına bir çözüm değildir. Eğer ameliyat sonrası beslenme ve yaşam tarzı kurallarına uymazsanız, mideniz esneyebilir ve aldığınız kiloları geri alabilirsiniz. Ameliyat, size bir fırsat sunar, ancak bu fırsatı değerlendirmek sizin elinizdedir. Bu nedenle biz, ameliyat sonrası da sizi yalnız bırakmıyor, kapsamlı bir diyetisyen ve psikolog desteği sunarak bu süreci kalıcı bir başarıya dönüştürmenize yardımcı oluyoruz.

 

Forever Clinica Farkıyla Riskleri En Aza İndirmek

 

Bizim Forever Clinica’daki felsefemiz, her zaman “önce zarar vermemek” ilkesine dayanır. Bu yüzden riskleri minimize etmek için çok katmanlı, kapsamlı bir yaklaşım benimsiyoruz.

  • Çok Disiplinli Ön Değerlendirme: Her hastayı ameliyata uygunluğunu belirlemek için en ince ayrıntısına kadar değerlendiriyoruz. Bu süreçte endokrinolog, kardiyolog, göğüs hastalıkları uzmanı ve deneyimli psikiyatrist/psikologlardan oluşan bir ekip sizi titizlikle inceler.
  • Deneyimli Cerrahi Ekip: Cerrahlarımız, alanında uzman ve binlerce başarılı bariatrik cerrahi operasyonu gerçekleştirmiş deneyimli profesyonellerden oluşur.
  • Son Teknoloji Ekipmanlar: Güvenliğinizi sağlamak için en kaliteli ve son teknolojiye sahip cerrahi zımba ve laparoskopik ekipmanları kullanıyoruz.
  • 24/7 Ameliyat Sonrası Destek: Ameliyat sonrası olası bir komplikasyona anında müdahale edebilmek için 7/24 erişilebilir bir medikal ekibimiz ve tam donanımlı yoğun bakım ünitemiz mevcut.
  • Ömür Boyu Takip Sistemi: Ameliyat taburcu olmakla bitmez. Düzenli kontroller, diyetisyen ve psikolog görüşmeleriyle sizi uzun vadede de takip ederek başarınızı kalıcı hale getirmeyi hedefliyoruz.

 

Sıkça Sorulan Sorular (S.S.S)

 

Bu süreçte aklınıza takılabilecek en önemli soruları yanıtladık.

 

S: Ameliyattan sonra neden ömür boyu vitamin kullanmalıyım?

 

C: Bu, sağlığınız için hayati bir gerekliliktir. Midenizin büyük bir kısmı çıkarıldığı için besin emiliminizde azalma olur. Eğer düzenli olarak vitamin ve mineral takviyesi almazsanız, anemi (kansızlık), osteoporoz (kemik erimesi) ve saç dökülmesi gibi ciddi sağlık sorunları yaşama riskiniz çok yüksektir.

 

S: Kaçak riskine karşı ek bir test yapılıyor mu?

 

C: Kesinlikle. Ameliyat sırasında mide hattının sızdırmazlığını kontrol etmek için “mavi test” olarak bilinen bir sızıntı testi uyguluyoruz. Ayrıca ameliyattan sonra da kontrastlı film çekimleri yaparak olası bir kaçağı erkenden tespit ediyoruz.

 

S: Ameliyat sonrası eski yeme alışkanlıklarıma dönersem ne olur?

 

C: Tüp mide ameliyatı size fiziksel bir araç sunar, ancak asıl dönüşüm zihinseldir. Eğer yüksek kalorili, şekerli ve işlenmiş gıdalara geri dönerseniz, mideniz zamanla esneyebilir ve verdiğiniz kiloları geri alabilirsiniz. Bu nedenle psikolog ve diyetisyen desteği, kalıcı olarak yeni alışkanlıklar edinmenize yardımcı olmak için çok önemlidir.

 

S: Ameliyat olmama engel teşkil eden durumlar nelerdir?

 

C: Kontrol altına alınmamış kalp veya akciğer hastalıkları, tedavi edilmemiş psikiyatrik rahatsızlıklar, ameliyat sonrası kurallara uymayacak durumda olmak ve alkol/uyuşturucu bağımlılığı gibi durumlar, ameliyata engel olabilir. Bu durumlar, kapsamlı ön değerlendirme sürecimizde titizlikle incelenir.

 

S: Kilom çok fazlaysa riskler artar mı?

 

C: Evet, vücut kitle indeksi (VKİ) 50-55 ve üzeri olan hastalarda ameliyat teknik olarak daha zorlu olabilir ve komplikasyon riski hafifçe artabilir. Bu durumda, daha güvenli bir yol izlemek adına bazen iki aşamalı bir cerrahi plan (önce tüp mide, ardından bypass) önerebiliyoruz.

 

Yeni Hayatınıza Güvenle Adım Atın

 

Sleeve Gastrektomi, hayatınızı kökten değiştirecek önemli bir karardır ve tıpkı diğer önemli kararlar gibi, bir risk profiline sahiptir. Forever Clinica olarak biz, bu riskleri en şeffaf şekilde sizinle paylaşıyor ve onları en aza indirmek için tüm bilgimizi, tecrübemizi ve teknolojimizi kullanıyoruz.

Unutmayın, bu bir son değil, yepyeni, sağlıklı ve daha mutlu bir hayatın başlangıcıdır. Amacımız, sadece kilo vermenizi sağlamak değil, aynı zamanda bu yeni yolculuğu en güvenli ve konforlu şekilde yaşamanız için size rehberlik etmektir.

Sağlıklı ve umut dolu günler dileriz.

Forever Clinica Ailesi